Pekala; sinir bozucu sessizlik devm ediyor olabilir, iki haftadır güneşi gördüğümüz anları toplasak 1 gün bile etmeyebilir. Şu an Berlin'deki -hatta Almanya'nın genelindeki- Erasmusların ülkenin onyıllardan beri gördüğü en soğuk bahara denk gelmelerine artık söyleyebildikleri tek şey "Çocuklar inanın, inanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz güneşli günler..." da olabilir. Liste uzar gider...
Ama en azından Türk Erasmuslara dayanma gücü vermekte Türk marketlerinin çok çok çok başarılı olduklarını itiraf etmek gerek. Hatta birtakım Akdeniz ülkesi insanlarında da benzer etkileri göstermişliği var. Şahsen ben burada hamsi satıldığını -donmuş da olsa- gördükten sonra daha fazlasına şaşırmam, bu zirvedir diyordum ama tabii ki her zamanki gibi büyük konuşmuşum. Bugün tekrar Türk marketine gittiğimde Fiskobirlik'in fındık ezmesini görünce karar verdim ki yeni nirvanam bu- korkuyorum devamı da gelir mi diye. Bilen bilir Fiskobirlik fındık ezmesinin gönlümde ayrı bir yeri vardır, Bodrum günlerimin canıdır, bana göre üstüne fındık ezmesi de yoktur. Öyle bir aşk var aramızda yani.
Kısaca efem, bugün marketten aldığım sigara böreği, yaprak sarma vs vs gibi yemeklerin yanına Fiskobirlik'imi ve Ramazan pidesini de kattım. Evet burda Ramazan pidesi sürekli var, benim için çok Ramazanla özdeşleşmiş bir şeydi o yüzden bugüne dek almamıştım ama fındık ezmemin yanına düşününce kendimi tutamadım. Pidem ve Fiskobirlik'imle eriştiğim mutluluk beni birkaç gün -bitene kadar- götürür. Böyle yani küçük şeyler de mutlu eder insanı buralarda... Fındık ezmesi ve pide, nirvanadayım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder