25 Mart 2010 Perşembe

sabrın sonu

Tam da cidden sabrımın sonuna gelmişken, dün sabah nihayet vizem geldi! Üstümden bir dert, bir yük kalktı resmen. Hala "Ee heyecan var mı heyecan?" sorusuna ruhsuz ruhsuz "yoo" desem de haftaya bavul toparlama cinnetlerimde gidiş düşüncesini kabullenirim herhalde. Ya da düşünüyorum da belki de bazı konularda heyecan hissim körelmiştir, yaşlanıyor muyuz acaba? Ama öyle ya da böyle haftaya bu saatlerde Berlin'deyim:)

Vedalaşma seanslarım da başladı, sadece insanlarla değil orada bulunamayacak her şeye bir süreliğine veda halindeyim. Dün mantıyla vedalaştım örneğin, bügün de annem börek yapmış, zaten bu gidişle hamur olup gideceğim oralara... Arkadaşlara veda ilerleyen günlerde...

ps: Havanın gidişatını anlamakta zorlanıyorum. Dün "Boğaziçi için çim vakti" geldiği gibi gitmişti. Bahar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder