Geçen salı finallerin bitişiyle rahaaaat bir nefes alma hayalimi Erasmus bürokrasisi sağolsun bugüne erteledi. Finallerden sonra "Bir süre not, kağıt, kalem görmek istemiyorum." havalarındaki bünye gerçeklere dönüş yapıp evrak işleri için görmek istemediği kağıtların arasında boğulmak zorunda kaldı.
İki gündür kendini işine vermiş bir ofisboy misali konsolosluğa verilcek ıvır kıvır bir sürü belgenin ikişer fotokopisini çekmeye adadım kendimi. Tabii bir de üstüne basa basa o belgelerin bir bölümünün tercümesinin gerektiğinin söylenmesi, o tercümelere ve noter onayına para ve zaman akıtılması; ancak bugün sabahın köründe gittiğim başvuru sırasında "Tercüme mi? Ne tercümesi?" cevabı almam var ki başlı başına sinir sebebi... "Varlığını kanıtlamak için doğum belgesini de istiyorlar tercümeli olarak." ve "Kendimi de tercümeletip iki fotokopi alacağım" gibisinden sulanmış beyin esprileri de iki gündür dilime pelesenk olmuştu ama neyse ki bitti. Ne olursa olsun artık kolayladık işleri sanki. Uçak bileti tamam, yurttan onay geldi, en sıkıcı kısım olan vize de beklemede... Henüz bu gidişe dair hiçbir şey hissetmesem ve sanki yıllar yıllar sonraymış gibi gelse de o da zamanla hallolur herhalde.
Finaller sonrası özlenen A4 boyutlu kağıtlardan uzak tatil moduna bu sabah itibariyle kesin dönüş yapmış bulunuyorum. Dönem sırasında okunamayan tüm kitaplar, izlenemeyen tüm filmler ve Mad Men korkun benden!!! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder