21 Temmuz 2010 Çarşamba

Berlin'i içselleştirmek

Dönüş tarihi kesinleşti... 16 Ağustos sabah saatlerinde, İstanbulum'a kavuşmuş olacağım bir terslik olmazsa. Sevinç ve heyecanla bekliyorum efem...

Berlin cephesindeyse ilginç ve hüzünlü anlar yaşanıyor aslında. Geri dönüşler çoktan başladı, hafta sonu gidenlerin ardından el sallamakla, içimizi burkmakla geçti. Pazar ritüeli Mauerpark'a gidip büyük tezahüratlarla, çocuksu bi mutlulukla aldığım; bir süre düzenli kullandıktan sonraysa tembelliğe vurup ihmal ettiğim bisikletimi de yeniden sattım haftasonu. Bu hafta da bir yandan bitmek tükenmek bilmeyen ödev telaşı bir yandan da Ege, Ceyda ve Yaprak'ı uğurlamakla geçiyor ve geçecek. Onlar gidince Berlin iyice boşalacak gözümde, bir yanı eksik kalacak hep. İçim buruk, içim tuhaf, elde var hüzün...

Bugün Almanca sınıfından arkadaşım Katarina'nın Facebook'unda gördüğüm -ders miktarıyla Facebook'ta geçirilen zamanın artışındaki uyuma dikkat!- "Sanki daha dün geldim buraya ve sanki yıllardır buradayım..." sözü, Berlin günlerimizin özeti adeta. Daha yapılacak çok şey vardı, yeni gelmiştik. Ama tadında kalmalıydı, yıpratmaya başlamıştı Berlin bizi, sanki yıllardır buradaydık...

Giderayak Berlin gerçekten de içselleşti bizde, alıştık buralara, Berlin'i de sevdik hatırı kalmasın muhabbeti bir yana bu durumun somut halini de yaşadık geçen gün. Yaprak'la hararetli hararetli konuşup kendimizi rastgele - ya da içgüdülerimizin yönlendirmesiyle- bir U-Bahn'a attıktan sonra, "Dur ya biz n'apıyoruz, bu tren nereye gidiyor, hiç bakmadık" diyerek kafamızı kaldırdığımızda, doğru trene bindiğimizi görüp hayrete düştük. Ey Berlin'in labirent bahn sistemi, sen de bizim bir parçamız mı oldun artık ne?

Son olarak söylenmeli ki, durup durup birbirimize bakarak söylemeye başladığımız şarkıların da karakteri değişti bu aralar... İlk aylarda, moralimizi bozan türlü olumsuzluklara karşı durabilmek için yüksek sesle söylediğimiz neşeli ritmler, yerini mırıldanmalara bırakmaya başladı. Bu aralar Berlin repertuarımızda Mamak Türküsü açık ara önde...

"Geldiğimizde otlar yemyeşildi,
Ve kuzeydeydi güneş...."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder