16 Ağustos 2010 Pazartesi

orda mıyım burda mıyım?

Döndüm!

Çok inanılmaz geliyor şu an sanki hala Berlin'deymişim gibi... Sanki yine uyanıp yığınla kağıt işi peşinden koşacakmışım gibi.. Gibi gibi...

İnsanın her şeye nasıl kendini uydurduğunu görmek beni korkutuyor. Son 4.5 aya göre yatağım yüksek, masam alçak, ışık ters yerde. Nasıl da otomatikleşmişim, nasıl da "makinalaşmışım" meğer. Bilmezdim ya da inanmazdım diyelim.

Rötarlı ve uykusuz bir uçuş ve sersem bir kafaylayım ama sürekli bir sırıtma var yüzümde. Sabah kahvaltısında çay (suyunun tadının güzel olduğu, çayın çay gibi tat verdiği bir çay), simit, anne elinden kek, özellikle son günlerde dilime pelesenk olan tost, sonra öğlen ıspanaklı kiş ve güllaç, akşam dolmalar. Aile saadeti yaşıyoruz ben ve midem:)

Söylenecek çok şey var ya da hiçbir şey yok aslında. Bir doğru dürüst uyuyup uyansam daha düzgün cümleler kurabilirim belki... Ya da yine tembellik ederim, başkaları kurar benim için.

Evime, şehrime, trafiğine, kalabalığına, ve sıcağına; İstanbulum'a

"Anladım ki hiç kimse, hiç kimse sen değil..."

2 yorum:

  1. kızım ben 2 hafta her gün kendime tost yapmış olabilirim :D hahahah , bir de bulaşıkları lavaboya götürüp sonra aa ege bizde bulaşık makinesi var ya diye geri dönüşlerimden de anca kurtuldum :D

    YanıtlaSil
  2. hahahah benim de bulaşık makinasını "medeniyet!!" diye süzmüşlüğüm var... Evdeki tavaları görünce de ordakilerin halini düşünüyorum gözlerim yaşarıyor:P

    YanıtlaSil