Tesadüfler boldur hayatta bu bir gerçek. (Hayır Aşk Tesadüfleri Sever'e bağlanmayacak bu yazı korkmayın) Bahsettiğim tarihteki, siyasetteki tesadüfler. Bazı aylar siyasette (şubat, mart, eylül...), bazı aylar doğum ve ölüm tarihlerinde (ocak, şubat, haziran) tekerrür eder gözle görünür şekilde, adeta bir şeye dikkat çekmek istercesine... Şubat kısalığının intikamını alır, bizimle alay edercesine... Evet tarihlerin çakışmasından kaynaklanan tesadüfler var. Hep olacak ve biz, eğer varsa, hikmetini asla anlayamayacağız. Ama her olay içinde tesadüf aramanın paranoya olduğunun fark edilmemesi tehlikeli, ve bunu görmemiz gerek.
Çıkaralım mı ağzımızdaki baklayı artık? Bugün 27 Şubat. Deniz Gezmiş'in doğum günü. Bugün 27 Şubat 2011, Necmettin Erbakan'ın hayatını kaybettiği gün. Tesadüf. O kadar. Altında başka manalar aranmaması gereken, çünkü altında başka manalar olmayan bir tesadüf. Türk siyasi ve sosyal hayatında öne çıkmış iki insanın doğum ve ölüm günleri çakışmış. Biraz deşsek kimbilir kaç tane örnek çıkarılır buna benzer. Yani durmayı bilmek, abartmamak, zorlamamak lazım.
Tabii bir de uydurmamak lazım! Bilgiye ulaşmanın bir tıklama kadar uzağımızda olduğu bugünlerde, bir delinin kuyuya attığı taşın peşinden gitmemek lazım. Ama popüler tabiriyle "sosyal medya" bundan besleniyor tabii değil mi? Bir delinin kuyuya taş atmasından...
Twitter dünyası dalgalandı bugün bu cümleyle: "27 Şubat 1972 Deniz Gezmiş ve arkadaşları için idam mecliste onaylandı İmza atanlardan biri Erbakan. 27 Şubat 2011 Deniz'lere selam olsun!" Onlarca kez retweet edildi bu cümle. Onlarca insan, durup düşünmeden, düşünüp sorgulamadan paylaştı bu cümleyi. Böyle yapınca çok "cool" mu oldular, "siyasi olaylara da işte böyle hakimim", "çok zekiyim şahane de bağlantı kurarım olaylar arasında" havası mı yarattılar birilerinin gözünde acaba? Benim gözüme ise tam da uçurumdan aşağı atlayan bir koyunun peşinden giden sürü gibi göründüler kendileri...
Onlarca kez paylaşılan bu cümledeki tek doğrunun, bugünün tarihi olduğunu o onlarca kişi görmek istemedi. İki dakika durup da önüne gelen bilginin doğruluğunu kontrol etmeye üşenen bünyeler için gelsin o zaman:
-Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam kararları 6 Mart 1972'de TBMM Adalet Komisyonu'nda onaylanarak meclise gönderildi. 10 Mart'ta mecliste görüşüldü ve idam kararları onandı. CHP kararı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü, karar usul yönünden bozuldu. 24 Nisan'da tekrar mecliste görüşüldü ve tekrar kabul edildi.
-Necmettin Erbakan 10 Mart'ta da 24 Nisan'da da meclisteki oylamaya katılmadı.
Bu bilgilere ulaşmak için meclis arşivlerine girmek gerekmiyor. Basit bir gazete taraması, ki onu da siz üşengeçler için Google yapıyor zaten, bunları görmek için yetiyor. Ama bugün tarih bilgisi ve araştırma duygusu sıfıın altında bir insanın kurduğu bir cümle, pek çok kişi tarafından hiç şüphe edilmeden paylaşılıyor. Bir deli kuyuya taş atıyor, onlarcası çıkarmaya bile çalışmıyor. Bir koyun kendini uçurumdan atıyor, sürü peşinden gidiyor...
Siz, internette her okuduğuna körü körüne inananlar... Hepinizden utanıyorum!
Ve siz, internette her okuduğunu doğru sanıp bunu "haber" sitelerine koyanlar... Hepinizden tiksiniyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder