4 Şubat 2011 Cuma

bağlamalar

Hani çok şey yapar giğbi gözüküp de aslında hiçbir şey yapmadığınız günler vardır ya, hah işte tam da öyle bir dönemdeyim. Baksanız haftanın 6 günü staja gidiyorum ama esasen ne yapıyorsun derseniz uzayıp giden bir "eee" dışında bir cevabım yok pek...

İşte bu boş kafa durumları ilginç bence. Bir yerinden bir şey yakalıyorsunuz sonrası bir deli kuyuya taş atmış misali çıkar çıkarabilirsen. Mesela bugün arabada giderken birisi, bilmem nerede Çelik çıkıyormuş ha-ha-ha dedi, üstüne de radyoda Grup 84'ün o bir yıl kadar her tarafı inleten (evet inlemek...) "Ölürüm Hasretinle"si çaldı, aman ya bu şarkı bile eskimiş peeeh dedik bir hesapladık rahat 6-7 yıl olmuş. Hah, şimdi çok alakasız bu ikisi değil mi? Değil. Boş kafa bunu bağlar, hem beni bilen bilir acımam en olmadık yerlerden itinalyla bağlantı kurarım.

Çelik... Bizim çocukluğumuz... Bu inleten şarkı da birilerinin çocukluğu haline gelmiş biz büyürken fark ettiğim buydu. Bizler beraber ve ayrı ayrı İzel-Çelik-Ercan'ı, Hakan Peker'i ne bileyim Gülşen'in o evrim geçirmeden önceki sevimli kız hallerini gördüğümüzde/duyduğumuzda ne kadar kitsch olursa olsun bebek görmüş insan gibi "aman da aman agucuk gugucuk" tarzı tepkiler veriyoruz hani. İşte sanırım "yeaaarrr elleeeeğriiiiin neeeeğrrdeeeeeee yağ beeni de gööötüüüüür yaaa dağ giiiiitmeeeğğ" diye inleyen şarkıyı duyduğunda da aynı tepkiyi veren bir kesim var artık. Böyle böyle derken epey isim-şarkı bulmuştum bugün hatta 2000lerin çocuklarının agucuk gugucuk nostaljisiyle yaklaşacağı ama uçmuş gitmiş aklımdan nedense. Evet, biz 90ların çocukları için "2000lerin çocukları" kavramıyla tanışma vakti gelmiş. Hatyatına teknoloji sonradan giren, o yüzden nispeten daha şanslı bulduğum devir son üyeleri olarak bizimle kapanmıştı ya üstümüze gıcır gıcır bir teknoloji kuşağı bile gelmiş aklınızda olsun. İlk oyuncağı kurmalı köpekler değil, bilgisayar oyunları olan; "yakışıklı babam gibi aşık oldum anam gibi" yerine "kalbini mi kırdım af edersin" gibisinden şarkı sözleri ezberlemiş; TV başında ilk Susam Sokağı'nı değil Pokemon'u beklemiş ve artık büyümüş bir kitle oluşmuş. Biz ise çoktan büyümüşüz ve kirlenmiş dünya.

Fakat hem 90ların hem 2000lerin çocuklarının ortaklaşa muzdarip olduğu tek konu Serdar Ortaç olmuş sanırım. Kendisi azimle gözünü 2010ların çocuklarına da dikmiş bulunmakta, nesiller heba olmakta. Vur kadehlere hadi içelim.

2 yorum:

  1. nası yani, ölürüm hasretinle çıkalı 6-7 yıl mı oldu? HANGİ ARA AKIP GEÇTİ BU ZAMAN?! yaşlanıyoruz ve bunu kabullenme zamanı gelmiş de geçiyor bile..

    YanıtlaSil
  2. şimdi bunu görünce şüpheye düştüm de baktım ama doğru tahmin etmişiz üzgünüm:(
    albüm olarak çıkışı 2005 imiş ama benim hatırladığım 1 yıl falan da internette dolanmış, önce internette meşhur olan sonra kaydı yapılan ilk şarkılardan olmuştu... yani nerden baksan 6 yılı var:S

    yaşlandık çok fena...

    YanıtlaSil