19 Nisan 2010 Pazartesi

gezmek tozmak ve formaliteler

İnternetsizliğim ve evimizin düzensizliği aynen devam ederken hafta sonu da şehri keşfe vurduk kendimizi. Kah tipik turistik davranışların dibine vurduk, kah erasmus partilerine yol aldık. Ama Berlin'deki en huzur dolu anımı dün yaşadım; yurduma, köyüme yakın göle gidip uzun uzun suya ve ilk kez ısıtan güneşe bakarak... Susuz yerler istediğin kadar güzel inşa et, gözümde değeri 0 bir kez daha test ettim onlayladım kendi çapımda...

Tipik turistik davranışlarımızsa Potsdamer Platz'ta kendimize Doğu Almanya vizesi alıp duvar kalıntılarının önünde hatıra fotoğrafları çekerken görüldü. Potsdamer Platz mevzuu derin... Oradayken insan kendini turistik ıvır zıvırlara, davranışlara kaptırsa da durup düşündüğünde her şeyin zamanı gelince ne kadar anlamsız olabileceğini, içinin nasıl boşaltılabileceğini vuruyor insanın yüzüne, buruk bir gülümsemeyle. Bir zamanlar dünyayı bölen duvarın şimdi çiğnenmiş sakızların ve duvar yazılarının yegane adresi olması, doğu-batı bölünmüşlüğünde cehennem kapısıyken şimdi turizmde para kapısı olması; öldürülen Yahudilerin unutulmaması için yapılan Mahnmal'in sadece çocuklara değil koca koca turistlere saklambaç mekanı olması, onların içinin boşaltılmış olması değilse nedir?









Son olarak formalitelerimiden haber vereyim, bugün nihayet Auslaenderbehörde'ye de gittik ve oturma izinlerimizi bekleyen derviş hesabı aldık. Bu zahmetli yolculuğumuz kayıtlara geçsin lütfen; 04:00 - yataktan kendini sökme, 04:40 - 10 dakikalık rötarla yola çıkış, 5 civarı tabanvay olarak S-Bahn'a varış, 06:30 - Auslaenderbehörde'ye varış, 07:00 - sıra numaralarımıza kavuşmak, 08:00 - evrak teslim, 11:00 - zafer zafer zafer!

Her zamanki kısmetimle en son benim işim bitse de, yabancılar şubedekilerin oturma iznini içinden geldiği gibi vermesi sağolsun en uzun benimki çıktı. O kadar beklemediğim bir şeydi ki pasaportu veren teyze "Mayısa kadar geçerli" deyince o uykusuzluk ve sinir bozukluğuyla şok geçirdim, "Bana bir şeyler oluyor, herkesinkini ekime kadar verdiler beni 1 ay sonra yine buraya getirecekler!!" çırpınışlarıyla.. Sonradan düştü jetonum ki artık 5 Mayıs 2011'e kadar Almanya'da oturma iznim var, korkun benden, vizesiz mizesiz gezerim gezebildiğim kadar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder