12 Mart 2011 Cumartesi

dünyayı kurtarmak

Oldum olası Facebook'taki manasız, oturduğu yerden dünyayı kurtarmaya çalışan, tek amacı x kadar kişi toplamak olan saçma gruplara gıcığımdır. İnsanların klavye başında, ya da popüler tabiriyle sosyal medya üzerinden ahkam kesmeleri sinirimi bozar. Sanal gruplarla sanal bir dünya hayal edip, o sanalı kurtarmaya çalıştıklarını düşünür biraz da üzülürüm hatta teknolojiyle geldiğimiz noktaya. Doğru, son aylarda Facebook izerinden örgütlenip isyan başlatan Arap ülkelerini de gördük ama bilmem kastettiklerimin gerçek bir örgütlenme hedefleyen bu örnekler olmadığını söylememe gerek var mı?

Neyse efem, ben bu tarz "sosyal medya" icatlarına sinir oladurayım, son birkaç gündür Erasmus'ta edindiğim bazı arkadaşların Facebook iletileri ve onlar üzerinden ilerleyen karşılıklı yorumları hayretle izler oldum. Hatta ben Erasmus'ta ne menem arkadaşlar edindim diye de düşünmeye başladım.

Önce 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Hollandalı bir arkadaş, "Ben de Hollanda kültürünü ilerici sanırım, bugün ofiste kadınlara çiçek verilince ne oluyor dedim. Meğer Hollandalılar muhafazakarmış, utandım biraz" demiş. Ve altına Erasmus'tan yadigar multikulti havasında Şili'den Sırbistan'a, Slovenya'dan Polonya'ya ve yeniden Hollanda'ya uzanan bir çeşitlilikte insanlar adeta birbirine girmiş! Yok efendim Doğu Avrupa'da kadınlar Batı Avrupa'ya göre daha iyi durumdaymış da, yok efendim o ne demekmiş Sırbistan'ın Batı'dan öğreneceği çok şey varmış da, yok efendim Kadınlar Günü'nü Avrupalılar getirmiş de, hayır öyle değilmiş Latin Amerikalılar da bu sürece dahilmiş de vs vs uzayıp giden saçmalıklar. Favorim ise Doğu Avrupa'nın üstün kadın haklarını anlatmak için işi "God bless Europe B!"ye kadar (bu sıralamada Türkiye Europe Z olur herhalde) getiren arkadaş. Gözlerinden öpüyorum. Sonunda Tüm Avrupa çapında bir kadın hakları değerlendirmesiyle açık oturumu (!) noktalayan aynı zamanda ileti sahibi arkadaşla da arkadaşlığımı bir daha gözden geçireceğim sanırım. Tabii işin en şahane yanının da yorumların hiçbirinde Kadınlar Günü'nün esas çıkış noktası olan Amerika'dan ya da kabul edildiği 2. Enternasyonel'den (ki Osmanlı bile varmış aralarında) bahseden olmaması. Gözlerinizden öper, açık oturumlarınızdan önce hiç değilse bir doz Wikipedia öneririm. Sevgiler...

Tam bunları okuyup yahavle çekerken benzer bir çalışma (!) da Berlin'de beraber ödev yapmak suretiyle tanıştığım ve az buçuk muhabbetim olan ender Almanlardan birinden geldi: "CDU/CSU/FDP Japonya'da olanları görsün atom enerjisinin risklerinin farkına varsın. Şimdi söylesinler bana nükleer santrallerin süresini neden 2030a kadar uzatmak istediklerini". Demokrasiye gel, siyasi partilere Facebook iletilerinden uyarı yolluyoruz artık, hatta "Merkel akıllı olsun!" bence. Söylememe gerek var mı bilmem bunun altındaki yorumlarda da insanlar münazara moduna girmiş. "Biz Japonya mıyız abi bizde deprem ne arar"dan başlayıp alternatif enerji yollarına kadar uzanan bir havada Almanya'nın enerji politikalarını çözmüşler, bitirmişler. Atom enerjisi yanlıları ve karşıtları kapışmışlar. Aferin size diyor bir sevgiler de onlara gönderiyorum...

Bize dönersek birkaç hafta önceki Erbakan-Deniz Gezmiş arasında ittire kaktıra tarihsel bağlantı kurma çabalarını, ve bu çabaların sığlığını, saçmalığını henüz atlatabilmiş değilim.

Sorunlu olan ben miyim? Bu ciddi ciddi tartışmaları Facebook iletilerinden yapmak sadece bana mı inanılmaz sanal ve saçma geliyor? Yoksa yeni dünya böyle bir şey de ben mi geri kaldım? Benim gözümde geyik, eğlence, kafa dağıtmaca, belki az buçuk birbirinden haber almaca aracı olan Facebook'a ve benzerlerine niye bu tarz ciddi işler yükleniyor? Önemli konular mı ayağa düştü, insanlar mı sanallaştı, ben mi yabancılaştım?

Rakı masalarında, dost muhabbetlerinde dünyayı kurtaran neslin çocukları bu işi böyle mi yapacak artık? Öyleyse çok önemli bir sorunumuz var ki söz uçup yazı kalıyor. Sohbetlerdeki şahane saçmalamalar unutulup gidiyor da yazılanlar sanal dünyada kayda geçiyor işte. Bilgi kirliliğinden başka bir şey yaratmıyor. Eskiden ağzı olan konuşurdu, şimdi Facebook'u olan yazıyor ama doğru ama yanlış...

Ya da yanlış olan gerçekten benim belki de. Yanlış zamandayım.

1 yorum:

  1. müthiş tespit, eskiden sohbetler unutulmak yöntemi ile filtrelenebilirken şimdi tüm saçmalamalarımız kayıt altında, bir gün karşımıza çıkartılmak üzere bizi bekliyorlar =)

    YanıtlaSil