Şimdiye kadar 90larda doğanları kızdırmak/eleştirmek için en büyük koz Justin Bieber ve One Direction gibi akla zarar gruplar/kişiler ve onların çığlık çığlık hayranlarıydı. Üzülerek söylüyorum ki efem, bende bu koz da çürümüş bulunmakta. İki gündür Jake Bugg dinlemekteyim, olmuş bu çocuk demekteyim, kendimize bakıp yine yeni yeniden üzülüp büzülmekteyim.
Dün ofiste dinlenecek müzik ararken açtık Jake Bugg'ı, dinleyelim bakalım şu albümü nasılmış diyerek. Henüz 1994 doğumlu olmasına rağmen gayet hoş bir albüm yapmış Bugg. Sorunları yok değil, bazen iki şarkı arasında bile sesi çok farklı gelebiliyor. Bir parça geliyor ne kadar olgun sesi var diyor insan, bir diğerinde daha çok inceymiş sesi dedirtiyor. Bir de yaşını bilerek dinlerseniz "I've seen it all, nothing shocks me anymore" ya da "I drink to remember, I smoke to forget" gibi sözler, söyleyene 3 numara büyük gelmiş hissiyatı yaratıyor. Ama yine de Bob Dylan ve Britpop esintileri takdire şayan. Özellikle "Two Fingers" ve "Lightning Bolt" oldukça başarılı. İngiltere bu One Direction'ı çıkarırken koskoca müzik tarihinden utanmadı mı diyen bizlere İngiltere'nin gönderdiği özür gibi Jake Bugg. Düzgün bir hayran kitlesi edinsin ve böyle devam etsin diyoruz kendisine. Dinleyin dinletin, kasvetli günlerde iyi gider...