tag:blogger.com,1999:blog-32131313496130104702024-03-06T07:03:36.350+03:00sayıklamalarBir günün ardından aklıma takılan kareler ve sayıklamadan hallice dağınık düşünceler...
İşte öyle bir şey...aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.comBlogger130125tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-60568303105366616842012-12-05T19:22:00.002+02:002012-12-05T19:22:56.943+02:00Vallahi olmuş bu çocuk...Sonlarından 80ler nesline dahil olmuş da olsak yaygın bir 90larda doğanları tü kaka etme durumumuz vardır ben diyeyim sohbet muhabbet içinde siz deyin sosyal medyada. Genellikle vurdumduymazlıklarından, eksik genel kültürlerinden vs. vurulur ama içten içe bir önceki nesle göre belirgin şekilde boylu poslu ve eli yüzü düzgün oluşlarının verdiği bir kıskançlık da kabul ki mevcuttur. Özellikle aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-52670946843147288262012-10-08T21:48:00.001+03:002012-10-08T21:48:55.391+03:00Arjantin...Bu sene de Filmekimi'ni ucundan yakalayıp, bitmeden kendimi bir filme atmayı -ve yine bir filmle Filmekimi'ni kapatmayı- başardım. Hem kapış kapış tükenen biletleri hem de sanat filmlerinin yer yer beni aşmasını suçlayabiliriz bu durum için... Zaten şimdi sayıklamasını yaptığım bu filme de benim gördüğüm "mutlaka görülesi filmler" listelerinde pek rastlanmıyordu, biletinin tükenmemesi de aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-88876424290225053612012-08-23T21:15:00.001+03:002012-08-23T21:15:07.242+03:00Yaz?Yaz başından beri yazayım dedim de elim gitmedi buralara bir şekilde. Şu yazımın neredeyse tek eğlencesi olan olimpiyatları yazayım dedim, Batman'in hayal kırıklığını yazayım dedim olmadı. İçimden gelmedi.
Her gün türlü toplu taşıma araçlarında seke seke eve kendimi atıp, işte hiç bakmıyormuşuz gibi, haberleri izlemek bile içimdeki bütün hevesi söndürmeye yetti bu yaz. Her gün daha da aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-34144903071942565902012-04-29T22:53:00.000+03:002012-04-29T22:53:01.473+03:00Edirne...1 hafta gecikmeli olarak Edirne'den kameraya takılanlardır efem. Selimiye, Meriç Nehri, Karaağaç...
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-28763079866448583182012-01-28T17:57:00.000+02:002012-01-28T17:57:35.905+02:00chuck me!Stanford'dan kovulup bilgisayar tamirciliği yapan esas oğlanımızın beynine devlet sırları yüklenir, üstüne bir de ona göz kulak olsun diye yollanan casus esas kızımıza aşık olur ve olaylar olaylar... Ailemizin sempatik "nerd" casusu Chuck nihayet dün son buldu.
Muhteşem bir finalle son buldu diyebilmek isterdim ama iki bölümlük finali hiç beğenmediğimden içimden gelmiyor açıkçası. aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-39686359685717198882012-01-13T16:15:00.000+02:002012-01-13T16:15:28.910+02:00senden benden bizden...O kadar daldan dala şeyler okuyorum ki bu aralar ödevler sağolsun, hepsini birbirinden ayırmak kafamı toparlamak zorlaşıyor. Dün tiyatro tarihi ile ilgili bir kitap okurken başında Afşar Timuçin'den alıntı olduğunu görüp sevindim önce. Severim Afşar Timuçin şiirlerini. Ama okuyunca buruk bir gülümseme geldi yüzüme tiyatrodan, 60lardan çok bugündü şu andı o cümleler. Bir umutsuzluk çöktü içime.
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-54713871893648183612011-12-31T18:41:00.002+02:002011-12-31T18:46:59.268+02:00eski yıl yeni biz...Takvimin aralıktan tekrar ocak ayına dönmesine, 2011'den 2012'ye geçişe, yeni yıla saatler kala yorgun bir şekilde yazıyorum bu kez. 12 ay öncesine göre çok daha fazla şey görmüş, yaşamış, mezuniyet korkusuyla tanışmış, mezun olmuş, hemen yeniden okula başlamış, gülmüş, kırılmış, ağlamış, yorulmuş ve bir yılda bir yaştan daha fazla büyümüş olarak...
Böyle midir bu yıllar? Artık "o yaşlara" aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-42968957516755524012011-12-11T23:43:00.003+02:002011-12-11T23:51:21.837+02:00sosyal medya, sosyal hareketler, işgal ve demokrasiBaşlık uzun oldu. Ama bu kez niyetim kendim uzun uzun bir şeyler söylemektense buraya gelenleri bir yazıya yönlendirmek...
2011'in sonuna gelmişken geri dönüp bir bakarsak, bu yıl akıllarda dünyanın dört bir yanında sosyal medya üzerinden örgütlenip değişim talep eden sosyal hareketlerle kalacak diyebiliriz sanırım. Ben de Occupy Wall Street hareketi örneğinde sosyal medya üzerinden gelişen aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-53967836473305902492011-12-09T14:19:00.006+02:002011-12-10T14:58:48.339+02:00starbucuks ve işgalUzun zamandır yazmamıştım buralara. Okul açılsın artık diye kıvranırken sıkı bir koşturmanın içine düştüm, ama şikayetçi değilim halimden o ayrı.
Lakin 3 gün önce başlayan "Boğaziçi'nde Starbucks Şenliği" bu kadar gündeme oturunca birkaç kelam etmek gerek artık diye düşündüm. Sağda solda, özgürlükleri savunduğunu iddia eden bazı platformlar ve kişiler tarafından o kadar sığ şekillerde aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-24694499067693613832011-09-15T21:29:00.000+03:002011-09-15T21:29:25.925+03:00tembelin şarkısıDurumum özetle bu işte. Yazmadım etmedim diye kayboldum sanmayın efem. Tembeldim sadece...
Yazın ilk bölümü çılgın bir dönemin yorgunluğunu atmakla geçti. Sonrasında bir şekilde tatil de yalan olunca iyice serdim kendimi yazın ikinci bölümü de o yayışla geçti.
Tatil olmayınca ben de Rumeli Kavağı'na vurdum kendimi de en azından azıcık denize girmiş oldu bünye, ah İstanbul'un her yerinde denize aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-23127450353738683642011-07-23T20:23:00.001+03:002011-07-23T20:24:39.876+03:00a tributeMüzik dünyasına kötü bir haber düşmüş bugün, Amy Winehouse ölmüş...
Bu da buradan bir tribute olsun bari, you know i'm no good diyen ve artık rehab'lere zamanı kalmamış olan Amy'e. O zaman back to black...
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-89844531301918166652011-07-14T21:03:00.003+03:002011-07-14T22:27:54.293+03:00bir devrin sonu...Bir devrin sonu ya da orijinal haliyle end of an era... Ne derseniz deyin Harry Potter'a dair beklenecek bir şey kalmaması bir devrin sonudur benim için. 4 yıl önce son kitapla fena burkulmuştu içim ama hiçbir zaman beklentimi tam karşılayamayan filmleriyle avutmuşum kendimi meğer dün anladım. 7. filmin 2. yarısı da bitince, "eski dost" Harry'e dair beklenecek "yeni" bir şey kalmadığı gerçeğiyle aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-9272922079503013652011-07-03T23:00:00.000+03:002011-07-03T23:00:49.191+03:00mezun3 gün 3 gecedir mezuniyet telaşında ve öncesinde de birkaç günü hazırlık peşinde geçirdikten sonra nihayet olduk biz. Mezun olduk.
Kep atma töreninden aklımda kalacaklar bizim bölümün pankartının unutulması olmasına rağmen yılmayıp yürüyüş sırası için sıkıştığımız çalılık kılıklı yerde duruma el koyarak pankartı "Küresel ve Uluslararası İlişkiler"den el yordamıyla olması gereken "Siyaset Bilimi aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-28799672166431002492011-06-10T13:29:00.001+03:002011-06-10T13:33:43.735+03:00final...Sıkıntıdan patlamaya ramak kala biten finallerin ardından mezuniyet hissiyle şampanya patlatmak... Final.. Bitmek.. Okul... Bitmek.. Mezun?
Seviyoruz seni boun, her şey için teşekkürler :)
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-24169061609037451152011-06-06T23:59:00.002+03:002011-06-07T00:03:44.627+03:00ha-haSon finaller, bitti bitiyor derken sonunda gerçekten sıyırmaya başladım sanırım ufaktan. Ya da birileri benimle kafa buluyor. Belki de ikisi birden...
Durumumuz şu efem, 2 final kaldı, ikisi de aynı gün. Aralarında 3 saat olduğu için aynı günde olması sorun yaratmayacak (!) olan 2 finale çalışmak için 2 günüm var. Ve fakat en temiz hislerim finaller sırası kaytarma hallerimi bile bir kenara aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-78731935327745248902011-06-02T15:18:00.004+03:002011-06-02T16:35:01.565+03:00Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!:
Levrek, hamsi, kalkan / kader anı Haziran / ben eyleme katıldım / keşke sen de katılsan http://bit.ly/kMTNgZ
"Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."
Yavru balık aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-62410215343926165842011-05-29T15:04:00.001+03:002011-07-23T20:24:20.826+03:00ağlatan şarkılarŞarkılardan gidiyorum bu aralar hadi hayırlısı...
Hani bazı şarkılar vardır, bir yandan yüzünüze aptal denebilecek bir gülümseme oturturken diğer yandan da burnunuzun direğini sızlatır, gözlerinizi doldurur... İşte bu şarkı onlardan biri. Zaten kendi başına bu dediklerimi yapmaya yettiği halde bir de enfes bir klip yapmışlar. Baktıkça mutlu ediyor beni dinginliğiyle, içtenliğiyle, gerçekliğiyle.aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-12117309110681898432011-05-28T00:05:00.002+03:002011-05-29T15:05:23.294+03:00je veuxDersler bitti, hatta son ders itinayla kırıldı. "Ne halt edeceğim ben şimdi?" dertleri her köşe başında karşımıza çıkarken bu şarkıyı her gün dinlemezsem olmuyor bu aralar, ki zaten her yerde çalıyor sağolsun. Mutlu ediyor bu şarkı insanı, dans etme isteği yaratıyor bünyede aniden.Fransızca derslerinde şarkıları çözmeye çalıştığımız zamanları hatırlatıyor bana bir de... "La tribu de Nana" aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-10075233236373737602011-05-02T18:40:00.001+03:002011-05-02T18:41:25.397+03:00hatıralarGeçip giden mm zamanları mmm bir yerlerde bulsam...
Yaprak'ın efsane fotoğraf makinasından çıkan bu fotoğrafı görünce ilk bu şarkı geldi aklıma. O zamanları bulmak istedim, tekrar o ana ışınlanmak istedim. Uzun uzun baktım fotoğrafa tadını çıkarmak için. Fonda çalan şarkımızı söyledim sonra da içimden...
Lucy in the sky with diamonds...
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-28047790413227341072011-05-01T20:50:00.001+03:002011-05-01T21:01:35.451+03:001 mayıs 1 mayıs...Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde...
Bütün gün haber merkezindeki bilimum televizyondan yankılandı 1 Mayıs Marşı... 2011 1 Mayıs'ında da eski görüntüler geldi ekranlarımıza, eski acılar anıldı, hatıralar canlandı. Dönüp duran görüntülere baktıkça düşündüm, 1 Mayıs benim hatıralarıma ne zaman nasıl aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-89663117439311963642011-04-28T23:17:00.000+03:002011-04-28T23:17:48.883+03:00kitap...Uzun bir ara olmuş yine buraya yazmayalı... Nedense başka şeyler yazmaya zorlandığım zamanlar durup kendi düşüncelerimi, kendi sayıklamalarımı ve zaman zaman saçmalamalarımı yazmak içimden gelmiyor. Yazmak zora binince ne şekilde olursa olsun anlamını kaybediyor. Öyle işte...
Ama madem şimdi kendi saçmalarımı dinliyorum o zaman başlayalım. Bugün bir kez daha "kitapların dili olsa" diye geçirdim aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-87943228103159574522011-03-22T20:39:00.000+02:002011-03-22T20:39:12.927+02:00knutHayvanat bahçelerine gitmeyi oldum olası manasız bulurum, kim ne zevk alır anlayamam. Ya da en azından şöyle söyleyeyim ki hayatımda hiç "Bugün de bir hayvanat bahçesine gideyim gezeyim, eğleneyim, maymunlara fıstık atayım" demişliğim yoktur. Gittiysem okulla olan gezilerde gitmişimdir. Hele hele her gittiği yeni şehirde tarihi yer gezer gibi hayvanat bahçesi gezenleri anlayamam. Hayvanat bahçesiaeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-13780627297320580862011-03-12T22:03:00.003+02:002011-03-12T22:03:34.576+02:00dünyayı kurtarmakOldum olası Facebook'taki manasız, oturduğu yerden dünyayı kurtarmaya çalışan, tek amacı x kadar kişi toplamak olan saçma gruplara gıcığımdır. İnsanların klavye başında, ya da popüler tabiriyle sosyal medya üzerinden ahkam kesmeleri sinirimi bozar. Sanal gruplarla sanal bir dünya hayal edip, o sanalı kurtarmaya çalıştıklarını düşünür biraz da üzülürüm hatta teknolojiyle geldiğimiz noktaya. aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-9592591464606519942011-03-11T20:22:00.003+02:002011-03-11T20:25:20.176+02:00hava değişimiHep kızgın hep depresif mi yazacağız? Bu aralar içinde olduğum durumlar ona yönlendiriyor belki de, kendi çapımda ufak isyanlar yaşıyorum. Ama arada havayı da dağıtmalı değil mi?
O zaman buyurun size benden iki yarı ciddi (geçiş birdenbire olmuyor sanırım) yarı saçma seçme:
1) Bugün stajda ajansları dolaşırken bir habere rastladım. "Burkina Faso'nun başkenti Ouagadougou'da öğrenci polisleaeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3213131349613010470.post-85787481043450520222011-03-06T14:17:00.002+02:002011-03-06T22:39:38.844+02:00haberler...Sevmiştim seni. Kıyıdan köşeden, ya da bazen tam ortadan üstüne yapışan çamura rağmen bir duruşun var diye sevmiştim. Hayal de kurmuştum evet...
Meğer hakikaten de hayalmiş hepsi. Fazla idealistmiş, neredeyse gerçek dışıymış. Bir buçuk aydır sende gördüklerime bir bakıyorum da, senin görmezden geldiklerinle başıma ağrılar giriyor. Sağduyulu bir ses değilsin sen aslında, üç maymunsun çünkü.
aeshttp://www.blogger.com/profile/17520528787955142781noreply@blogger.com0