Sıkıntıdan patlamaya ramak kala biten finallerin ardından mezuniyet hissiyle şampanya patlatmak... Final.. Bitmek.. Okul... Bitmek.. Mezun?
Seviyoruz seni boun, her şey için teşekkürler :)
Bir günün ardından aklıma takılan kareler ve sayıklamadan hallice dağınık düşünceler... İşte öyle bir şey...
10 Haziran 2011 Cuma
6 Haziran 2011 Pazartesi
ha-ha
Son finaller, bitti bitiyor derken sonunda gerçekten sıyırmaya başladım sanırım ufaktan. Ya da birileri benimle kafa buluyor. Belki de ikisi birden...
Durumumuz şu efem, 2 final kaldı, ikisi de aynı gün. Aralarında 3 saat olduğu için aynı günde olması sorun yaratmayacak (!) olan 2 finale çalışmak için 2 günüm var. Ve fakat en temiz hislerim finaller sırası kaytarma hallerimi bile bir kenara koyduktan sonra tam çalışmaya başlamıştım kiii makale beni sabote etti. Hayatımın 9 yılını "Mitarbeit" ve "Participation" yolunda çürüttükten sonra birinin karşıma geçip "zero-participation"ı savunması, üstüne bir de "In order to stop suffering, we have to stop working!" demesi ve bunun bana ödev olması Boğaziçi'nin bir şakası olmalı.
Bozma kafayı öbür derse bak diyenlere ise, 4. sınıf zorunlusu olan diğer dersin hocasının son 3 haftayı kariyer planlarımıza (!) ayırarak hayatı daraltmayın marangoz olun, aşçı olun, ara verin dediğini hatırlatmayı bir borç bilirim. Bugünkü "çalışmamak için ne saçmalık varsa yapmalıyım" seansımda ise isim-soyaddan meslek bulma zımbırtısını deneyip, ideal mesleğimin "çorbacı" olduğunu öğrenmiş olmam da size benden bonus olsun.
Tamamdır Boğaziçi, bak yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik artık ironiye, işaretlere gerek yok. Bir seferde söyle hangi kameraya el sallıyoruz?
Durumumuz şu efem, 2 final kaldı, ikisi de aynı gün. Aralarında 3 saat olduğu için aynı günde olması sorun yaratmayacak (!) olan 2 finale çalışmak için 2 günüm var. Ve fakat en temiz hislerim finaller sırası kaytarma hallerimi bile bir kenara koyduktan sonra tam çalışmaya başlamıştım kiii makale beni sabote etti. Hayatımın 9 yılını "Mitarbeit" ve "Participation" yolunda çürüttükten sonra birinin karşıma geçip "zero-participation"ı savunması, üstüne bir de "In order to stop suffering, we have to stop working!" demesi ve bunun bana ödev olması Boğaziçi'nin bir şakası olmalı.
Bozma kafayı öbür derse bak diyenlere ise, 4. sınıf zorunlusu olan diğer dersin hocasının son 3 haftayı kariyer planlarımıza (!) ayırarak hayatı daraltmayın marangoz olun, aşçı olun, ara verin dediğini hatırlatmayı bir borç bilirim. Bugünkü "çalışmamak için ne saçmalık varsa yapmalıyım" seansımda ise isim-soyaddan meslek bulma zımbırtısını deneyip, ideal mesleğimin "çorbacı" olduğunu öğrenmiş olmam da size benden bonus olsun.
Tamamdır Boğaziçi, bak yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik artık ironiye, işaretlere gerek yok. Bir seferde söyle hangi kameraya el sallıyoruz?
2 Haziran 2011 Perşembe
Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!
Levrek, hamsi, kalkan... Kader anı Haziran!:
Levrek, hamsi, kalkan / kader anı Haziran / ben eyleme katıldım / keşke sen de katılsan http://bit.ly/kMTNgZ
"Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."
Yavru balık yemeyin, yedirmeyin!
Levrek, hamsi, kalkan / kader anı Haziran / ben eyleme katıldım / keşke sen de katılsan http://bit.ly/kMTNgZ
"Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."
Yavru balık yemeyin, yedirmeyin!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)