12 Aralık 2010 Pazar

dar mekanlardan kaçmak

Kaçabilir miyiz dar mekanlardan? Bu dönem üstümüzden silindir gibi geçerken biraz zor, içimiz daraldı bir kere önce kendimizi ferahlatmak gerek. Biraz kendimize zaman ayırmak mesela, vazife gibi, saate baka baka kafa dağıtmak gibi değil ama. Hesapsız kitapsız, saate bakmadan, kafamızı kurcalayanları en aza indirmiş şekilde. Biz ferahlarsak biraz bu dar mekanlar da genişler, boğulmaktan kurtulur muyuz acaba?

Daha çok zaman var o güne değil mi? Yine saate tarihe baktığıma göre evet o hale gelmemize daha çok var. Bari şarkılar dinleyelim onlar açsın içimizi şimdilik...

"Gece gündüz bana birdir ah güzelim
Çünkü gözlerim hep kördür
Kanatsız kuş olmak zordur ah güzelim
Denize varmayan ırmak

Gör beni gör beni gör gel gözüm ol gör beni
Sar beni sar beni sar gökyüzüm ol
Uç beni uç beni uç yavru kuş ol uç beni
Geç beni geç beni geç kanadım ol

Bırak uyusun şu deniz kanatlarımın altında
Gel gezmelere gidelim biz bulutların asfaltında
Hiç yaşamamışız gibi olacak sonunda
Ben kendi yoluma gideceğim güneş kendi yoluna

...."

* Ezginin Günlüğü - Martı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder